I. GİRİŞ
Belirli ekonomik faaliyetlerin diğerlerine oranla daha fazla ve hızlı gelişmesini sağlamak amacıyla, ülkemizde kamu tarafından çeşitli yöntemlerle verilen maddi veya gayri maddi destek, yardım ve özendirmeler olarak tanımlanan teşvikler, geçmişten beri iktisadi kalkınma programlarının ve genel ekonomi politikalarının en önemli araçlarından biri olarak kabul edilmektedir.
Bu çerçevede piyasayı canlandırma, yaşam kalitesini yükseltme, sürdürülebilir büyümeyi ve sosyal gelişimi destekleme ile kıt kaynakların etkin kullanımını sağlama gibi çok farklı pozitif dışsallıkların oluşmasına yardımcı olmak amaçlarıyla teşvik ve muafiyetlerin kapsamı genişletilmiş, bu teşvik ve muafiyetlerin kullanımı artmış ve buna bağlı olarak yapılan yatırımlarda da ciddi artışlar gözlemlenmiştir.
Geçmişten bugüne kadar teşviklerin türleri ve faaliyet alanları değişmiş ve gelişmiştir. Nakit hibe destekleri, vergi muafiyetleri ve istisnaları, düşük faizli krediler, enerji indirimleri, arsa tahsisleri gibi geleneksel tedbirlerin yanında devlet garantileri, kamu alımları, devletin sermaye katılımı gibi yeni nesil tedbirler de teşvik araçları kapsamında kullanılmaya başlamıştır. Faaliyet alanlarında ise teşvikler; ihracat, yatırım, istihdam gibi klasik konuların yanında bölgesel gelişme, doğrudan yabancı sermaye (DYS) yatırımlarının çekilmesi, Ar-Ge faaliyetleri, KOBİ’lerin gelişimi, çevrenin korunması gibi yeni alanlara yayılmıştır.
Teşvik ve muafiyetler, yatırım kararlarını etkileyen faktörler arasında önemli bir yere sahip olmakla birlikte, asıl önem arz eden husus bu teşvik ve muafiyetler kapsamında izlenmesi gereken adımların belirlenmesidir. Zira yapısı gereği bir seçicilik unsuru içeren teşvikler belirli organizasyonel yapı, bölge, sektör ve yatırım çeşitlerine göre farklılık göstermekte ve farklı avantajlar sağlamaktadır. Hatta bu suretle teşvikler işleyen piyasalardaki rekabet ortamını da bozabilmekte veya bozma tehdidi oluşturabilmektedir. Diğer bir ifade ile piyasa aksaklıklarını gidermek amacıyla uygulanan bazı teşvik tedbirlerinin bozucu etkileri yapıcı etkilerini aşabilmektedir. Bu durumun önüne geçilmesi açısından izlenmesi gereken adımların belirlenmesi ve doğru adımların takip edilmesi önemlidir.
II. YATIRIM TEŞVİK VE MUAFİYETLERDEN YARARLANMAK İÇİN HANGİ ADIMLAR İZLENMELİDİR?
- Teşvik Sistemi kapsamında belirlenen yatırım teşviklerinden faydalanabilmek için teşvik belgesine sahip olmak gerekmektedir. Ancak Teşvik Belgesi için yapılacak müracaat ve müracaat dokümanları, yatırımın yapılacağı sektöre, yatırımın cinsine, yatırımın kapasitesine ve yatırımın yapılacağı bölgeye göre farklılık arz ettiğinden öncelikle bu faktörlerin belirlenmesi ve akabinde bu doğrultuda ilerlenmesi gerekecektir.
- Desteklenebilir konularda ve sabit yatırım tutarlarında yapılacak yatırıma karar verildikten sonra bu yatırım için Bakanlık tarafından düzenlenmiş/onaylanmış Yatırım Teşvik Belgesi için başvuru yapılması ve başvurunun olumlu sonuçlanması neticesinde Yatırım Teşvik Belgesine sahip olunması gerekmektedir. Her yatırımın uygulanan teşviklerden yararlanması söz konusu olmadığından bu kapsama dahil olmayan harcamalar için Teşvik Belgesi başvurusu yapılamayacaktır. Teşvik Belgesi kapsamında olmayan yatırımlar ile Teşvik Belgesi düzenlenmemiş yatırımların teşvik tedbirlerinden faydalanması mümkün bulunmamaktadır.
III. YATIRIM KARARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER NEDİR?
Pek çok açıdan avantaj sahibi olan ülkemizde uygulanan yasal mevzuat çerçevesinde yerli/yabancı yatırımcı farkı gözetmeksizin yatırım teşvik desteklerinden yararlanma imkanı bulunmakla birlikte; yatırım kararını etkileyen başlıca faktörleri;
- Yatırımı yapacak yatırımcının belirlenmesi
- Yatırımın yapılacağı sektör
- Yatırımın cinsi
- Yatırımın kapasitesi
- Yatırımın yapılacağı bölge
Olarak ifade etmemiz mümkündür. Zira yukarıda da ifade edildiği üzere bu faktörlere göre yararlanılabilecek teşvik ve muafiyetler ve bu teşvik ve muafiyetlerden yararlanmak için izlenecek prosedür farklılık göstereceğinden her bir faktörün kendi içinde değerlendirilmesi gerekecektir.
IV. YATIRIM KARARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERE İLİŞKİN İZLENMESİ GEREKEN ADIMLARIN BELİRLENMESİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Ülkemizde uygulanan Teşvik Sistemi gereğince yatırımcıların yararlanacağı pek çok destek unsuru bulunmaktadır. Ancak bu destek unsurları yukarıda ifade edildiği üzere yatırımın yapılacağı sektöre, yatırımın cinsine, yatırımın kapasitesine ve yatırımın yapılacağı bölgeye göre farklılık arz edeceğinden izlenmesi gereken adımların belirlenmesi yatırımcılar için en avantajlı seçeneklerin belirlenebilmesi açısından oldukça önemlidir.
Teşvik Sistemi kapsamında belirlenen destek unsurları yasal mevzuatta;
- KDV İstisnası
- Gümrük Vergisi Muafiyeti
- Vergi İndirimi
- Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği
- Gelir Vergisi Stopajı Desteği
- Faiz veya Kar Payı Desteği
- Yatırım Yeri Tahsisi
- KDV İadesi
- Damga Vergisi İstisnası
- Harç İstisnası
- KKDF İstisnası
- Emlak Vergisi Muafiyeti
- İndirimli Amortisman Oranı
Olarak belirlenmektedir.
Yasal mevzuat çerçevesinde belirlenen yatırım teşvik ve muafiyetlerden faydalanabilmek açısından en avantajlı seçeneklerin tercih edilebilmesi ve süreç takibinin etkili şekilde yapılabilmesi açısından mevzuat ve teşvik desteklerinde uzmanlaşmış deneyimli bir kadrodan profesyonel destek alınması önerilmektedir.