YayınlarYabancı Yatırımcıların Türkiye’deki Yatırım Süreçleri

Ocak 23, 20230

Yabancı yatırımcıların ticari faaliyetleri ve şirket kurma prosedürleri esas itibarıyla 17.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımcılar Kanunu ile düzenlenmektedir. Bu kanun ile 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu ile getirilen yabancıların Türkiye’de yatırım yapması için Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü tarafından izin alınması şartı kaldırılmış ve yabancılara yatırım serbestliği sağlanmıştır.  Bu kanun ile yatırım serbestliği, eşit muamele ve yabancı yatırımcının özendirilmesi esasları benimsenmektedir. Yabancı yatırımcılar için 4875 sayılı Kanun dışında ise 6102 sayılı TTK, 6098 sayılı TBK, 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ve 4875 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Yabancı yatırımcıların Türkiye’de yatırım yaparken dikkat etmeleri gereken en önemli hususlar ise yapacakları faaliyetin türüne ve yatırım miktarına göre kurulacak şirket türünün seçimi, hangi teşvik türünden yararlanılacağı ve nasıl başvuru yapılacağıdır.

Yabancı Yatırımcılar için Türkiye’de Şirket Kuruluşu

4875 sayılı Kanun 3. madde 2. fıkrası gereği yabancı yatırımcılar yerli yatırımcılarla eşit muameleye tabidirler. Bu sebeple hangi şirket türünün kuruluşunun daha avantajlı olduğunun tespiti de 6102 sayılı TTK uyarınca şirket türlerinin özelliklerine yer verilerek açıklanabilmektedir.

Yabancı gerçek kişinin Türkiye’de tüzel kişiliği olmayan bir adi şirket kurması için zorunluluk arz eden iki hususa gereksinimi vardır: Noter onaylı pasaport tercümesi ve vergi numarası. Ön hazırlık aşaması gerçekleştirildiği takdirde, alınan vergi numarası ve yapılan pasaport kaydı ile MERSİS üzerinden bir sistem kaydı talebi oluşturulur. MERSİS kaydı takiben, ana sözleşme kaydı yapılması gerekir çünkü yerli yatırımcı ve Türk vatandaşı için süreç nasılsa, yabancı gerçek kişi için de aynı doğrultuda ilerlemektedir.

Ancak belirtilmelidir ki sermaye şirketlerinde şirket ortakları yalnızca taahhüt ettikleri sermaye payları ile şirkete karşı sorumlu olduğundan, anonim şirket veya limited şirket kuruluşu ortaklar için daha da güven arz etmektedir. Anonim şirketler için esas sözleşmede taahhüt edilmiş bulunan sermayeyi ifade eden esas sermaye 50.000 Türk lirasından aşağı olamaz. Bu şirket türünde şirket ortaklarının tamamı yabancı olabilirken ayrıca yönetim kurulu üyelerinin Türk vatandaşı olması ve Türkiye’de yerleşik olması şartı da aranmamaktadır. Limited şirketler tek ortakla kurulabilir. Ortak sayısı bakımından ise bir üst sınır mevcuttur. Söz konusu sınıra göre limited şirket hissedar sayısı en fazla 50 olabilmektedir ve bu ortaklar gerçek veya tüzel kişilerdir. Anonim şirketlerde ise ortak sayısında böyle bir üst sınır bulunmamaktadır.

İki şirket türü arasındaki bir diğer fark ise anonim şirket ortakları sermaye borçlarını ödedikten sonra kamu borçlarından sorumlu olmazken limited şirketlerde şirket ortakları SGK primi, vergi borcu ve benzeri kamu borçlarından taahhüt ettikleri sermaye oranıyla sorumludur. Açıklanan sebeplerle şirket kurmak isteyen yabancı yatırımcı için şirket kuruluşu esnasında sermaye miktarı açısından bir sınırlama yoksa yapılacak faaliyete ilişkin diğer faktörler de gözetilerek yatırımcının kuracağı şirket türünün anonim şirket olması kararlaştırılabilir.

Yabancı Yatırımcının Yararlanabileceği Teşvikler

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na müracaat ile alınacak Yatırım Teşvik Belgesi ile yabancı yatırımcı da bazı istisna ve muafiyetlerden yararlanabilecektir. Bu avantajların bazıları KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi olarak özetlenebilir. Yatırım Teşvik Belgesi alabilecek şahıslar arasında yurt dışındaki yabancı şirketlerin Türkiye’deki şubeleri ve gerçek kişiler, adi ortaklıklar, sermaye şirketleri vardır. Dolayısıyla Türk vatandaşları gibi yabancı yatırımcılar da bu teşviklerden yararlanabilecektir.

Yatırım teşvik sisteminde dört farklı teşvik türü bulunmaktadır. Bu teşvik türleri de ülke genelindeki 6 farklı yatırım bölgesi bölge için farklılıklar göstermektedir. Bu teşvikler şu şekildedir;

I. Genel Yatırım Teşvik Uygulamaları
II. Bölgesel Yatırım Teşvik Uygulamaları
III. Büyük Ölçekli Yatırım Teşvik Uygulamaları
IV. Stratejik Yatırım Teşvik Uygulamaları

Yatırım yapılmak istenen bölgeye göre teşvik türleri değişiklik gösterir. Genel Teşvik Sistemi’nde asgari sabit yatırım tutarı;

  • ve II. Bölgelerde 3 milyon TL,
  • , IV., V. ve VI. Bölgelerde 1 Milyon 500 bin TL,
  • Stratejik Yatırımlar için belirlenen asgari sabit yatırım tutarı ise 50 milyon TL’dir.

Bölgesel Teşvik Uygulamaları için ise asgari yatırım tutarı 1 milyon 500 bin TL başlamak üzere desteklenen her bir sektör ve her bir il için ayrı ayrı belirlenmiştir. Bölgesel teşvik uygulamalarında, teşvik ve muafiyet uygulamalarından KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti her bölge için aynı olmakla, vergi indiriminin uygulanacağı ve sigorta primi işveren desteğinin uygulanacağı yıl süreleri bölgeden bölgeye farklılık arz etmektedir.

Yabancı sermaye gelişmekte olan ülkeler açısından elzem nitelikte bir finansman kaynağıdır. Yabancı sermayenin ülkeye gelmesi; yeni istihdam alanları açılması, ülkeye döviz girişi ve sermaye piyasasına olumlu etkilenmesi sonuçlarını doğurmaktadır. 4875 sayılı Kanun ile yabancı yatırımın Türkiye’ye daha etkin ve yoğun olarak girmesi amacıyla birçok olumlu düzenleme yapılmış, bu amaçla, yabancı yatırımcıların hak ve yükümlülükleri mümkün olduğunca Türk yatırımcılarla eşit hale getirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na başvuruyla alınan Yatırım Teşvik Belgesi ile hem yabancı yatırımcıya hem Türk yatırımcıya birçok imkân sağlanmaktadır. Açıklanan sebeplerle Türkiye’de yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcıların yatırım süreçlerini iyi analiz edecek profesyoneller ile çalışarak şirket kuruluş ve teşvik işlemlerini hayata geçirmeleri gerekmektedir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *